2014'TE İSLAM COĞRAFYASI KAN AĞLADI
Mazlumder Kayseri Şube Başkanı Ahmet Taş, ' yılı savaşlar, işkenceler, iç çatışmalar, kadın ve çocuk cinayetleri, sığınmacı ölümleri, yoksulluk ve insanların insanlara yaptığı katliamlarla geçen bir yıl oldu' 'dedi.
Geride bıraktığımız yıl içinde dünya üzerinde gerçekleşen insan hakları ihlallerine dikkat çekmek amacıyla düzenlediği basın toplantısında, özellikle Müslüman coğrafyada gerçekleşen ve dünyanın sesiz kaldığı katliamlara değinen Mazlumder Kayseri Şube Başkanı Ahmet Taş, ‘’ 2014 yılında birçok acıya şahitlik etmek durumunda kaldık. Doğu Türkistan da Çin Halk Cumhuriyetinin Uygur Müslümanlarına yaptığı insanlık dışı asimilasyon, sindirme, haksız ve hukuksuz işkence ve idamları. Suriye’de ise 4. Yılına giren ve halen devam eden Beşar ESED zulmü ve buna bağlı yüz binlerce insanın ölümü, milyonlarca insanın da ülke içinde ve dışında mülteci durumuna düşmesi en acı olanlardandı’’ ifadelerini kullandı.
Müslüman Coğrafya kan gölüne döndürüldü
İslam coğrafyalarında yaşanan darbe ve zulümleri hatırlatan Ahmet Taş, ‘’ Mısır da kanlı bir darbe ile iktidara gelen Sisi cuntasının Müslüman Kardeşlere ve Mısır halkına uyguladığı hukuk dışı hapis, idam ve işkence uygulamalar. Işid’in Irak ve Suriye’de Türkmenler, Ezidiler, Kürtler ve diğer gruplara karşı yaptığı katliamlar. Irak’ta yaşanan çoğunluğu mezhep eksenli binlerce cana mâl olan çatışmalar ve bombalamalar. Yemen’de, Libya’da yaşanan binlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına sebep olan çatışmalar. Pakistan’da Taliban’ın yaptığı okul baskınında 148 kişinin ölümüne yol açan katliam ve yine bu ülkede binlerce insanın hayatına mâl olan iç çatışmalar. Orta Afrika’da Fransızların desteklediği Hıristiyan Anti Balaka örgütünün yaptığı saldırılarda binlerce Müslüman’ın katledilmesi, on binlercesinin de komşu ülkelere sığınmak zorunda kalması. Myanmar’da Müslümanlara yönelik olarak Hindular ve güvenlik güçlerinin yaptığı katliam, işkence ve sürgün gibi insan hakları ihlalleri damgasını vurdu’’ dedi.
Ülke içinde yaşanan olaylara değinen Ahmet Taş; ‘’ 6 – 7 Ekim tarihlerinde bir siyasi parti başkanının çağrısı ile sokaklara çıkan silahlı, silahsız eylemcilerin Güneydoğu illeri başta olmak üzere ülkenin bir çok şehirlerinde sebep olduğu yakma, yıkma, öldürme, yaralama ve bu olaylarda 50’den fazla insanımızın hayatını kaybetmesi, okulların, ambulansların, belediye binalarının, kamu araçlarının, iş yerlerinin, bankalarla özel mülkiyetin tahrip edilip yağmalanması, Paralel yapılanma diye bilinen devlet içindeki yapılanmanın önceki yıllarda binlerce vatandaşı haksız ve hukuksuzca dinlediklerinin, asılsız suçlama ve belgelerle sayısız insanın haksız ve hukuksuz delillerle mahkum edildiklerinin ortaya çıkması gibi olaylar 2014 yılına insan hakları ihlalleri olarak damgasını vurdu’’ diye konuştu.
Doğu Türkistan’da namaz kılmak yasaklandı
Aynı basın toplantısında söz alan Bağımsız Doğu Türkistanlılar Derneği Başkanı Erkinbeğ Uygurtürk, “Çin, Doğu Türkistan’da resmi kurumlar, okullar ve iş yerlerinde 1 Ocak’tan itibaren Müslüman Uygur Türklerinin namaz kılmalarını Çin hükümeti tararından resmi olarak yasakladı. Namaz yasağının yanında dini giysilerle iş yerlerine gelme, kadınların başörtüsü takması ve İslam dinine ait sembollere yasak konuldu” dedi.
Çin hükümetinin daha önce Oruç tutmayı yasakladığını hatırlatan Başkan Erkinbeğ Uygurtürk, “ İşgalci Çin hükümeti, dinimizin temeli olan namazı yasaklayarak, Uygur Türklerini İslam dininden uzaklaştırmaya çalışmaktadır. Ancak, İslam dinine karşı yürüttüğü bu alçakça uygulamalar hiçbir zaman amacına ulaşamayacaktır. Aksine Uygur Türkleri İslam dinine daha çok sahip çıkarak Çin zulmüne son vereceklerdir inşallah” diye konuştu.
Tayland’daki Uygur kardeşlerimiz yardım bekliyor
Bağımsız Doğu Türkistanlılar Derneği Başkanı Erkinbeğ Uygurtürk,Tayland’ta tutuklu bulunan 300 Uygur Türkünün adeta ölümü beklediğini ifade ederek, “ Bu kardeşlerimizin Çin’ e iade edilmeleri engellenmelidir. Eğer böyle bir şey gerçekleşirse kesinlikle bu insanlar idam edilecektir. Bizim isteğimiz, Türkiye’nin uluslar arası platformda konuyu gündeme getirerek, 300 Uygur kardeşimizin Türkiye’ye getirilmesini sağlamasıdır” dedi.
HABER/FOTOĞRAF: MESUT DAVARCI