Vedat ÖNAL

Cüneyt üzerinden yeşilçam güzellemesi yapmak

Vedat ÖNAL

Cüneyt Arkın vefat etti. Her ölünün arkasından yaptığımız gibi Allah’ın rahmetiyle muamele etmesini dilemekten başka şahsı için yapacağımız bir şey yok. 
Evet klasik Yeşilçam artistleri gibi tarihine ve kültürüne yabancı değildi. Bizim nesil ve bir önceki nesil tamamen tarih bilincimizden silinen bilgileri onun biraz da alaycı bakışlarla izlediğimiz filmlerinden öğrendik artık ne kadar tarih bilgisi kabul edilirse. 
Müslüman Türk toplumunun dönüştürülmesinde, Türkiye’nin küçük Amerika olma yolunda ilerlemesinde Yeşilçam filmleri çok önemli bir rol oynadı. Cüneyt Arkında sevsek de sevmesek de bu yapının bir parçasıydı. 
Nasıl Hollywood dünyayı dönüştürmek için kullanıldıysa, Yeşilçam benzeri gerek Hint sineması, gerek Kore sineması, gerek Afrika sineması bu dönüşüm için çok güzel kullanıldı. 
Bugün dünyayı kasıp kavuran popüler kültür bu kadar hızlı yayılabiliyorsa belki de bunu bu tür Hollywod minyatürü yerel sinemalara borçludur. Türk sineması da bu anlamda hiçbir zaman gerçek bir yerel sinema olamadı. 
Mesela kendine özgü bir dil, üslup ortaya koyan İran sineması gibi olamadı. Modernizmin, batının emperyalist diline başkaldıran önemli yönetmenler çıkaran Afrika sineması kadar bile özgün eserler veremedik. Bir Rus Tarkovsky, Müslüman yönetmen Mustafa Akad, Japon Kurusowa ve İranlı Mecid Mecidi gibi yönetmenler maalesef çıkmadı. 
Son yıllarda ortada olan Semih Kaplanoğlu gibi, Nuri Bilge Ceylan gibi yönetmenlerde yeterince özgün bir sinema dili ortaya koyamadı veya görünür olamadılar.
Belki peki son yıllarda dizi sektöründeki bu kadar görünürde bir ilerleme yokmu diye sorulabilir. Ben bu dilinde sadece popüler kültürü yayma işini yerine getiren bir aparat olduğunu düşünüyorum çünkü sinemanın içinden bir arkadaşın anlattıkları çok ilginçti. Üstad sinema ve dizi sektörü hangisi olursa olsun, kadın erkek ilişkisi olmazsa olmazdır. Bu ilişki bazılarında yüksek dozajda, bazılarında nabza göre alçak dozda verilir. Bu ilişki verilmeyen ne dizi, ne sinema asla film sektöründe yer bulamaz sekteye uğrar. 
Evet çok izlenen ve bizden olarak kabul edilen dizilerde bile bu ilişki biçimlerinin bir müslüman ailenin kabul edebileceği seviyede. Önce arkadaşlık sonra nikahlı birliktelik verilen mesajın geneli neredeyse tamamı böyle değilmi. Şimdi de daha fecaat bir yolu da Netfliks dizileri açıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği diye bir ucubenin peşinde cinsiyetsiz ve kimliksiz, kişiliksiz nesiller isteniyor. Uzun ve üzerinde önemle düşünmemiz gereken bir mesele bu bir kenarda dursun.
Cüneyt Arkın'ın çevirdiği tarihi filmlerden tarih öğrenilmez elbette. O filmler olsa olsa Amerikan sinema endüstrisinin bize dayattığı 2. Dünya savaşı, Rambo, Rocky ve Vietnam güzellemeleri karşısında cılız bir başkaldırıydı. Fakat hiçbir felsefi altyapısı ve bir tarih şuuruna dayanmadığı için Amerikanın kahramanları karşısında ancak karikatür görevi gördü. 
Tarih bilinci, hafızası silinmiş her şeyini batıya göre kodlamış bir devletin evlatlarının daha fazlasını yapması da beklenemezdi elbette. Bu anlamda Cüneyt Arkında diğer Yeşilçam artistlerinden farklı değildi yani.
Mesela abartıya kaçan görselleriyle dalga geçmeyen kimse yoktur. Yeşilçamın NEVET ci aktörlerinin en önemlilerinden biriydi Cüneyt. 
Son yıllarında Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman dizisinde ortaya koyduğu ak sakallı kimliğide, Türk dizi sektörünün kendisini onore etmek için kullandığı çok da önemli olmayan bir yöntemdi bence.
Türk sinemasının özellikle Yeşilçamın tarihi serüveninde bir küçük ayrıntıydı Cüneyt Arkın. Elbette ölenin arkasından kötü konuşmak müslümana yakışmaz. Ana Cüneyt Arkın üzerinden Yeşilçam güzellemesi yapmaya, Vecihi Hürkuş gibi nice önemli ismi dalga malzemesi yapan bir sektörüde pürü pak göstermeye lüzum yok bence. Çünkü Yeşilçam bu anlamda çok sabıkalıdır. 1970 li ve 80 li yıllar gençliğinin sinema ile ifsad edildiğini hiç aklınızdan çıkarmayın. Cüneytte dozu düşük de olsa bu ahlaki yozlaşmanın bir parçasıydı maalesef.
Geride bir vasiyet bırakıp Aziz Nesin gibi beni camiden kaldırmayın diye açık açık imanı reddettiğini ben duymadım ve bilmiyorum. O yüzden Allah merhametiyle muamele etsin.

Yazarın Diğer Yazıları