İsmail ARSLAN

Kadına şiddet mevzusu

İsmail ARSLAN

Malı biliyor ve şarkısında diyor ki: Ya benimsin, ya toprağın.

Kadın insandır ve hepimiz insan evladıyız. İktibas 
Kadın kelimesinin Türkçe'nin kadim zamanlarındaki kullanımı "katun"dur. Katun, çadırı ayakta tutan direk demektir. Çadır, eski Türk yaşam tarzında her şeydir. Katun kelimesini Farisiler "hatun" olarak dillerine aldılar. Hatun kelimesini de yeni nesil Türkler Farisilerden devşirdiler. Bu dil olayları böyle kısaca. 
Veda hutbesinde 'kadınlar size Allah'ın emanetleridir' diyen Peygamber, kadınlarını mal gören, kızlarını diri diri toprağa gömen bir kültüre, onlardaki sahiplenme ve merhamet duygusunu harekete geçirecek bir tavsiye ile yol gösterdi, ama asılda olan, kadının da insan olduğu ve erkeklerle aynı haklara sahip oldukları bilincidir ki, kadının hükümdar olduğu bir kültüre, onlar emanettir demezdi kanımca mesela.
 İslamı ilke bazlı algılamaya misal olsun. Arap kültürünü, İslam diye sunumlayanların haltlarının ceremesini aklı ile Allah Muradını algılamaya gayret göstermeyen her kör taklitçi çekecektir. Mevzuya buradan başlamak gerekiyor: 
Şiddeti doğuran, besleyen mekanizmayı halledemeyecekseniz, şiddeti insana, insandan kadın ve çocuğa diye ayırmadan ve hayvana yapılanı da aynı kategoride değerlendiren bir ceza mantığı kurgulanmalıdır. Canavarca his diye tanımlanan vahşiliğin muhatabı insan veya hayvan fark edilmeden, vahşiye, vahşetin karşılığı ödetici değil, önleyici bir yaptırım öngörülmelidir, zira vahşetin bir ödetici cezası olamaz. Olursa bile, yapanın, yaptığından azı olamaz. Bu sebeple her türlü vahşete aynı ceza mantığı ile mukabele edilmelidir. Önleyici, caydırıcı ceza mantığı kurgulanmalıdır. Önerim, tıptan da yardım alarak acı çektirmek, ama öyle böyle acı değil, kafayı yedirtecek cinsten bir acı ki sonuçta, vahşet uygulayan tımarhanelik olmalı ve onun halini görenler, değil akıllarına, hayallerine bile eziyeti getiremeliler. 
 

Yorumlar 1

Yazarın Diğer Yazıları