İsmail ARSLAN

Biden gelmeden

İsmail ARSLAN

Biden, Türkiye'ye gelmeden önce Kandil'e çıkarma yapılmalı ve civarındaki kamplar ile birlikte tüm terör yuvaları tamamen tarumar edilmelidir. O zaman Evanjelistlerin Büyük Yahudi Krallığının kurulması gayelerine karşı durabilme adına, dünyaya ciddi bir mesaj verilmiş olunacaktır. Kandil bir efsane olarak orada durdukça da ülke içerisinde PKK destekçilerinin psikolojik çöküşleri söz konusu olmayacaktır. Uçakla falan değil, postallarla girilmeli ve gereği sonuna kadar yapılmalıdır. 
*
Cuma hutbesi önerimdir:

Bir mesele sorulduğunda ' Bu Kur'an'da var mı?' diyenler; ya cahildir; ya da haindir. Prof. Dr. Orhan Çeker
 
Bir mesele sorulduğunda ' Bu Kur'an'da var mı?' diye sorulmaz, ' Bu İslam'da var mi?' diye sorulur.
Zira İslam, hem Kur'an'dır, hem hadistir, hem icma-i ümmettir, hem de kıyas-i fukahadır.
Hak mezhebler ise dinin uygulama sahalarıdır. Mezheb ne söylüyorsa tamamen ayet, hadis, icma ve kıyas-ı fukahadır. Mezheblerden hakkında icma oluşmus dört ana yol meşhurdur. Hanefi, Maliki, Şafi ve Hanbeli... Mezheb denilirken bunlar kastedildi.

Bu hak mezheblere uymayanlar, kafalarındaki İslam sandıklari ama yüksek ihtimal İslam ile alakasi olmayan bir anlayışa uyarlar demektir. Her birinin kafasında birbirine benzemez ve alakasız her mezhebsiz kadar mezheb...

O sayısız mezheblerin tek ortak özelliği ise, onlarda:

Ya Kur'an eksiktir, ya hadis, ya icma, ya da kıyas-ı fukaha...

İlla biri eksiktir ve eksikligi nefisleri ile doldururlar.

Hep derler ya: 'Allah’ın ayetleri yetmez mi bize?' Bu haddizatinda çok doğru bir sözdür; ama o apaçık ayetlerin üzerine bizim daha iyi anlamamız için bir mezheb tanımazın edeceği bir gram söz ile dahi, aslında o da mezhebini kurmuş demektir.
Bize izin verilsin ayetleri hadisleri onların algısı üzere değil de ' Bana uyanlarin yoluna uyun - Lokman 15' ayetini onlardan daha doğru anladıklarını düşündüğümüz daha başka tanıdığımız/dinlerine şahitlik edebileceğimiz zatların algısı üzere anlamaya çalışalım.
Buna hakkımız var mı acaba?
Yoksa mecbur muyuz Kur'an'ı özellikle tanımadığımız onların anladığı gibi anlamaya?
Ayrıca sadece Kur'an diyenler, Kur'an ile kifayet etmiyorlar maalesef, anlayışlarını Kur'an ayetlerini siper edinerek dayatmaya çalıştıkları inkar edilmez bir gerçekliktir. Bunun tek ve yeterli delili ise: Ayetleri ifadeden hemen sonra yaptıkları yorumlardır.
Eğer bir yerde yorum varsa, mezheb de var demektir.
Dinini diyanetini tanımadıklarımızın yorumuna tabi olmak zorunda olmadığımızı deklare etmek isterim.

Zira Allah Teala bize apaçık Kur'an ayeti ile emretmistir mezheb imamlarımıza uymamız gerektiğini:

'Bana uyanların yoluna uyun'  (Lokman 15)
Bu dahi Kur'an'dan mezheb kabul etmeyenden farklı olarak bizim anlamamız gerekendir.

''Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir.' (Nisa 115)
 

Yazarın Diğer Yazıları