İlter SAĞIRSOY

VALİM SİZ BARİ EL ATIN ŞU HASTANEYE DE….

İlter SAĞIRSOY

Kayseri Şehir Hastanesi başından beri dikiş tutmuyor. Yapıldığından birkaç ay sonra tavanı aktı, alt katlarda lağım patladı. Bunlar önemli mi? Değil aslında. Kırk, elli yıllık bina olsa, normal, olabilir der geçersiniz ama daha yapılalı birkaç ay olan ve tam 460 milyon avroya malolan hastanede olursa, o zaman göze batıyor ve yakışık almıyor hatta Kayserili olarak kendimi kandırılmış, kazıklanmış hissediyorum.

Şehir Hastanelerinin yönetimine ilişkin tam 6 bin sayfalık bir sözleşme var. Devlet özel şirketlerle bu sözleşmeyi imzalıyor ve akabinde de buna göre işletim devam ediyor. Ancak altı bin sayfanın içinden çıkabilene aşk olsun.

Yani başından bugüne kadar Şehir Hastanesi’nde olanları yazsak herhalde bir kitap çıkar gibime geliyor. Hastanede yüksek teknoloji ile yani lazerle göz ameliyatı yapılan servisinde, bölüm şefi ve yılın doktoru da seçilen Dr. Necati Duru’nun göz önünde ve seyrettiği şekliyle bildiğiniz pazarlamacı ameliyata giriyor. Hatırlarsanız bir zamanlar Avrupa Hastanesi diye bir hastane vardı ve burada ameliyata bir teknisyen girdi diye hastaneye ceza verdiler. Oysa şimdi aynısını DEVLET YAPIYOR VE DEVLETİN YAPTIĞI AMELİYATA PAZARLAMACI OLAN BİRİ GİRİYOR SONRA DA BUNU BAŞTA İL SAĞLIK MÜDÜRÜ VE HASTANE BAŞHEKİMİ OLMAK ÜZERE HERKES SEYREDİYOR. Hatta VALİ GÜNAYDIN’ın da bilgisi var ama pazarlamacı adam ameliyata girmeye göz göre göre devam ediyor, ettiriliyor, kimse de hesabını soramıyor. Cesarete bakar mısınız, bu ne devlet tanımazlık bu ne devletten korkmayan bir ruh halidir.

Sadece göz servisi mi, değil tabi ki. Fizik Tedavi Servisi’nde yani hastanenin başhekimi olan hocanın servisinde hasta yatıyor ve yatarken de “benim penisiline alerjim var” diyor. Ama dinleyen kim adama dayıyorlar penisilin grubundan bir ilacı. Adamcağız da bir saat geçmeden hayatını kaybediyor. Sonuç, kalp krizinden gitti. Hasta yakınları ağlayıp sızlayıp isyan ediyorlar ama kâğıt kalem kimin elindeyse o kazanıyor ve olay kapanıyor. Bakalım şimdi Vali Şehmus Günaydın bu olayı öğrenince ne olacak, daha fazla üstünü nasıl örtecekler merak ediyorum.

Sonrasında alın size bir başka skandal daha. Şehir Hastanesi’ne sözleşme gereği YDA şirketi istenen kalitede ameliyat aletleri alıyor. Ama cerrahlar bunları biz kullanmayız bizim elimiz bu markaya değil şu markaya alışık biz onu isteriz yoksa ameliyatlara girmeyiz diye kazan kaldırıyorlar. Başhekim efendi de peki diyor ver yüzbinlerce, milyonlarca liralık ameliyathane aletlerini depoya adeta çürümeye kaldırıyor.

Hastaneye 16 aydır yapılamayan caminin arkasından yine abidik hesapları çıkıyor. Camiyi yapacak hayırseverlere diyorlar ki şu inşaat şirketi yapacak. O inşaat şirketine de diyorlar ki, şu cemaate bağış yapacaksın. Aynı hastaneye 16 aydır taksi durağı da açılamıyor. Günde otuz bin vatandaş girip çıkıyor ama taksi durağı yok. Rezilliği çeken vatandaş ama birileri abidik peşinde. İddiaya göre taksi başına iki yüz elli bin lira hava parası ve açılacak duraktan kar payı istendiği ve durağı açacak olanlar taksi esnafı da bunu kabul etmediği için durak iki yıla yakın süredir açılamıyor.

Velhasıl kimsenin derdi sağlık mağlık değil.

Herkesyolunda.com.tr

İşin garibi ne hastane başhekimliği, ne Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı ne de Sağlık Müdürlüğü tek bir kelam etmiyorlar iyi mi?

Sanki camii açılamayışının sanki taksi durağı açılamayışının sorumlusu başkaları…

Ne diyelim böyle başa böyle tarak!
 

Yazarın Diğer Yazıları