İlter SAĞIRSOY

AK PARTİ'DE ADAYLAR ÜÇ OLDU

İlter SAĞIRSOY

Bir süre önce Ak Parti’de hareketlenen il başkanlık kulisleriyle ilgili bir haber yapmıştım. Bu haberde mevcut Ak Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu’nun rakibinin yine Melikgazi Ak Parti İlçe teşkilatının mevcut Başkanı Avukat Gökhan Ülke olduğunu yazmıştım. Sonrasında Ülke ve Çopuroğlu ile görüştüm ve her ikisinin de aralarında rekabete benzer bir yarış gibi çekişme olmadığını zaten henüz her ikisinin de adaylıkla ilgili kesin kararlarını vermediklerini öğrendim. Zaten yine her ikisinin de “Ak Parti’de ben aday olacağım demekle olunmadığını ve bunun tek başına yetmediğini” bildiklerinden eminim.

Ancak şimdi kulislerde üçüncü bir isim konuşuluyor. İsmail Ruhlukürkçü. Bu isim de en az diğer ikisi kadar tabanda karşılığı olan ve bugüne kadar da, en azından bilerek kimseyi kırıp üzmediği bilinen bir isim. Bir dönem MÜSİAD Kayseri Şube Başkanlığını da yapan İsmail Ruhlukürkçü başarılı bir mimar olarak da kendi meslek camiasında sevilen birisidir. Ancak bunların hiç biri Ruhlukürkçü’yü İl Başkanlığına taşımaya yetmez. Her üç adayı da, ayrı ayrı, bildiğimiz ve duyduğumuz kadarıyla değerlendirelim sonrası zaten siyasi kulislerde devam edecektir.
ŞABAN ÇOPUROĞLU:  Çopuroğlu, genelde çevresinde sakin ve mütevazi kişiliğiyle tanınan bir isim. 2006-2009 döneminde MÜSİAD Başkanlığı yaptı. Meslek olarak baba mesleği olan müteahhitlik yapıyor. Şaban Çopuroğlu, İsmail Ruhlukürkçü’den sonra MÜSİAD 2006-2009 dönemin de başkanlık yaptı. MÜSİAD Başkanlığı’ndan sonra işine ağırlık verdi ve halen müteahhitlik yapıyor. Aday olduğu sırada Ankara’ya kendisi gibi aday adayı olan şu isimler çağrılmıştı. Latif Başkal, Gökhan Ülke, Şaban Çopuroğlu, Cemil Görücü, Oğuz Memiş, Mustafa İlhan ve Mehmet Keser. Sonuçta, Oğuz Memiş ismi ile Gökhan Ülke ve Şaban Çopuroğlu ismi kalınca üçünün içinden bir öncekinde olduğu gibi aman Oğuz Memiş olmasın da ikisinden biri olsun denildi (bir öncekinde de Zekeriya Ergüneş, Hüseyin Cahit Özden ve Oğuz Memiş aday olarak çağrılmıştı. Ve Zekeriya Ergüneş olmayacaksa Oğuz Memiş de olmasın diye gece yarısı baskısıyla aradan Hüseyin Cahit Özden Başkan olarak sıyrılmıştı). İkisinden biri denildiğinde de Gökhan Ülke çok genç olduğu için otomatikman İl Başkanlığı koltuğuna Şaban Çopuroğlu oturtuldu. Çopuroğlu ilk anlarda siyasete çok uzak olduğu için protokolde bile kendisine buyur diyen birine “rica ederim abi siz buyurun” diyerek o kişinin yaşına hürmeten kendi protokoldeki yerini veriyordu. Sonradan işi öğrendi ve kısa sürede giyim kuşamına da biraz dikkat edince öncekiler gibi oldu. Lakin Çopuroğlu biraz çetin ceviz çıktı. Her ne kadar Özhaseki desteklemişse de zaman zaman Özhaseki ile ciddi manada ters düştü ve hatta istifanın eşiğinden birkaç kere döndüğü bizzat yanında olan kişiler tarafından bana aktarılmıştı. Koltuğa oturduğu ilk aylarda ben de yazmıştım, Azim Deniz de yazmıştı, fetösevicilerle olan sosyal medya paylaşımları vs. biraz başına dert oldu. Kendisi fetöcü olmadığını anlatmaya çalıştı. Ancak son yerel seçimlerde fetöcülükten hakkında soruşturma açılıp savcılıkta dosyası bulunan bir isme destek olunca yine o dönem Çopuroğlu’nun gizli fetöcülüğü gündeme gelmişti. Ancak, Çopuroğlu’nun desteklediği Bünyan adayı olan Özkan Altun hakkında uzun bir süredir beklemede tutulan savcılıkta tutulan dosyası da hemen incelendi ve takipsizlik kararı verildi, bir çırpıda. Böylece Özkan Altun üzerinden Çopuroğlu fetöcülükten soruşturması bulunan birini destekliyor iddiası da “boşa” çıkartılmış oldu. Şimdilerde Çopuroğlu ile ilgili son iddialar şöyle; kendisi duracak yönetimi değişecek, kendisi de yönetimi de ağırlıklı olarak kalacak ve ekip yeniden seçilecek son olarak da Çopuroğlu 2023’te milletvekili adayı gösterileceğinden il başkanlığına tekrar aday olmayacak. Durum bu, ancak benim de yakından takip ettiğim bu süreçte, Çopuroğlu ciddi ciddi hazırlanıyor ve 2023’te milletvekili adayı olacaksa dahi bugün itibariyle yeniden İl Başkanlığı koltuğuna oturmak istiyor. Kendisi de zaten açıkça “hayır aday değilim” demiyor, “genel merkez bilir” diyor, Ak Parti hiyerarşisini bilenler bilir, bunun manası şudur, “eğer genel merkezimiz de onay verirse tekrar adayım.” Bu arada şunu da gözlemlerime dayanarak söyleyeyim Özhaseki yeni adaylık döneminde kesinlikle Çopuroğlu’nu desteklemez. Niyesini de bir başka yazı konusu olarak sizlerle paylaşırım. Bunlar elbette benim öngörülerim sadece.
GÖKHAN ÜLKE: Halen Melikgazi İlçe Başkanı ve Mehmet Özhaseki’nin de yeni dönem prenslerinden. Zaten İl Başkanlık yarışında ilk dönemde Ankara’ya çağrılan isimler arasında olmasının tek sebebi Özhaseki’nin desteğiydi. Sonrasında İl Başkanlığı’nı sadece gençliği nedeniyle kaybetti ama mevcut yaşı ve tecrübesi Türkiye’de 50’ye yakın şehirden fazla nüfusu olan Melikgazi İlçesi’ne Başkan olmaya yetti. Sonrasında Özhaseki’ye yüzde yüz itaat ile siyasi hayatını sürdüren Ülke yerel seçimlerde Özhaseki ne dediyse ya da nasıl hareket ettiyse ona göre adım attı. Mesela Büyükkılıç’ın önü kesilemediği için Büyükşehir adaylığını avuçlarının arasından kaybeden Palancıoğlu’nun Melikgazi’ye adaylığı sırasında Melikgazi İlçe Başkanı olan Gökhan Ülke alenen cep telefonlarına “bizim adayımız Palancıoğlu’dur” diyecek kadar tarafsızlık ilkesini ihlal etti hatta umursamadı bile, zira arkasında Özhaseki vardı ve Özhaseki’nin adayı da Büyükşehir’i yapamadık bari Melikgazi olsun kabilinden Dr. Mustafa Palancıoğlu idi. Öyle de oldu. Sonrasında Gökhan Ülke ciddi bir varlık gösterememekle birlikte siyasi kimliğini ve ağırlığını çevresinde koymaya başladı. Gerek parti içinde gerekse parti dışındaki siyasi çevrelerde yerleşmiş olan “daha dünkü çocuk” imajını silmek için sık sık Ankara’ya gitti ve şehrin sorunlarının bir şekilde ucundan bir yerinden tutmak istedi. Ama burada da Büyükkılıç ismine tosladı, zira Büyükkılıç zaten bu sorunların çözümü için deyim yerindeyse postu daha ilk günden Ankara’ya sermişti bile. Ama yine de Gökhan Ülke sık sık siyasi ağabeyi ve büyüğü Mehmet Özhaseki’yi makamında ziyaret etmek için Ankara’ya gidip gelmekten vazgeçmedi. Gökhan Ülke hakkında Mehmet Özhaseki ne düşünür bilemem ama Kayseri kulislerinde dolaşan bir Ankara hatırası bazı ipuçları veriyor bence. Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdulkadir Güneş Ankara’ya Özhaseki’yi ziyarete gitmiş. Çaylar, kahveler söylenmiş sohbet koyulaşınca Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Güneş, Mehmet Özhaseki’ye “Başkanım Kayseri’yi iki isme (…) teslim ettiniz. Biri Çopuroğlu diğeri, Ülke. Ülke de şimdi İl Başkanlığına aday olmaya hazırlanıyor, ismi geçiyor” demiş. Özhaseki’nin Gökhan Ülke hakkındaki düşüncesine dair, Güneş’e verdiği cevap kesin ve net “ne oluyormuş ona, otursun oturduğu yerde, daha erken.” Bunun üstüne sanırım Güneş’in içi biraz rahatlamıştır. Ancak Özhaseki bu yanıtı, Gökhan Ülke’yi gereksiz tartışmalara girmekten korumak için de yapmış olabilir. Malum Kayseri’den bugüne kadar çıkmış en başarılı ve en deneyimli siyasetçilerin başında Mehmet Özhaseki geliyor. Bu arada ben bizzat Gökhan Ülke’ye sordum “Kayseri Ak Parti İl Başkanlığı’na aday mısın” diye kendisi de bana “şimdilik değilim, genel merkez ne derse o olur” demişti. Bunu da hatırlarsanız yazmıştım zaten. Gökhan Ülke cephesinde de son durum böyle.

İSMAİL RUHLUKÜRKÇÜ: Kendisi Kayseri’nin başarılı mimarlarından ve büyük şehirlerde de önemli projelere sürekli imza atarak, Kayserili mimarların ününün büyük şehirlere ulaşmasına ciddi katkılar da veren bir isim. MÜSİAD Kayseri Şube Başkanlığı da yaptı ve bu görevini kaderin garip bir cilvesidir ki, Şaban Çopuroğlu’na bırakmıştı. Yani şimdi Çopuroğlu’nun koltuğunu devralırsa bu sefer de Çopuroğlu oturduğu koltuğu Ruhlukürkçü’ye devretmiş olacak. Ruhlukürkçü özellikle Ak Parti tabanında Şaban Çopuroğlu’ndan çok daha fazla iz bırakmış ve partinin tozunu çok uzun yıllardır yutmuş biri. Yani partiyle ilgili önemli bir görev verilmesi söz konusu olduğunda sürekle ismi gündeme gelir ve kimse de neden bu isim gündeme geldi diye yadırgamaz. Artık yaşı da yavaş yavaş kemale eriyor yani Gökhan Ülke gibi genç olmak gibi bir bariyeri de yok. Çoğu Mehmet Özhaseki ile arasının açık olduğunu sanır ama benim edindiğim bilgilere göre uzunca bir süredir Mehmet Özhaseki ile iyiler hatta bayağı iyiler. Kanımca bu iki isim hiçbir zaman eritilemeyecek kadar buzları aralarına almazlar. Öyle ki, Ruhlukürkçü Özhaseki ailesine o kadar yakındı ki (hala da öyle) Mehmet Özhaseki çocuklarıyla ilgili bazı mevzularda bile Ruhlukürkçü’nün görüşünü alır hatta onu bizzat görevlendirirdi. Bu derece güvenirdi Özhaseki, Ruhlukürkçü’ye ki hala da öyle. Bu nedenle eğer Özhaseki birini işaret edecekse bu dönem sanki İsmail Ruhlukürkçü ismine sıra geldi gibime geliyor. Partiye sadakati sorgulanmayacak kadar sağlam ve defalarca ispatlanmış olan İsmail Ruhlukürkçü hiçbir zaman partiden uzak durmadı. Partili büyükleri ismini bazı görevler için aday gösterdiler ama sonra bu görevlere gelmedi. Burada bile yüzünü düşürmedi, surat asmadı. Büyüklerimdir vardır bir bildikleri dedi ve yine kaldığı yerden partiye hizmete devam etti. Vatandaş tarafında da karşılığı olan biri sim. Sevilir, güler yüzlüdür ve olabildiğince de yenilikçidir. Duyduğuma göre Kayseri’nin meşhur ve önemli bazı oturmalarında da “haydi artık sıra senin ve dönem de senin gibi birine gebe” sözleri artık İsmail Ruhlukürkçü’nün suratına söyleniyor. Yıpranmamış ve güvenilir bir isim olarak üstelik de halka yakın, halkın içinden biri olduğundan da tabana çok daha yakın olduğu düşünülüyor. Bundan sonra süreç nasıl gelişir bilemem ama şunu diyebilirim ki artık Çopuroğlu’nun tek rakibi Gökhan Ülke değil bence daha ciddi asıl rakibi İsmail Ruhlukürkçü. Üstelik Ruhlukürkçü’yü Kayseri’deki çok geniş bir STK ailesi de gönülden ve cidden destekler.

Not: Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin başkanlığında, geçen ay Nevşehir’de düzenlenen Ak Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı istişare toplantısında Özhaseki, Kayseri’den iki isme öyle bir mesaj verdi ki, bu isimler üzülsünler mi sevinsinler mi anlayamadılar. Kimisi Özhaseki’nin bu iki ismi gözden çıkardığını yorumlarken kimi de aksine yıpranmasınlar diye siyaseten saklamak için böyle davrandığını düşündüler. Ayrıntılarını tatilden dönünce yazacağım. Ha bu arada 10-15 gün kadar yokum izninizle ailemle birlikte biraz dinleneyim diyorum. Gelince de enerji ve kulis bilgileri depolamış olarak tekrar yazmaya koyulacağım. Görüşünceye kadar Allah’a emanet olun, sağlıcakla kalın. Gidip de dönmemek dönüp de görmemek var, bu nedenle hepiniz hakkınızı helal edin, benden yana da bu satırları okuyan herkese 1 gram dahi hakkım varsa helal olsun.
 

Yorumlar 1
Ahmet 05 Eylül 2019 12:51

Haram olsun

Yazarın Diğer Yazıları