Erdoğan ESEN

Değişime karşı yüzülür mü?

Erdoğan ESEN

Hayat, akıp giderken ve belki de biz hayat içerisinde yolculuk ederken, takip edemediğimiz, sayısız değişimlere maruz kalıyor değişiyor dönüşüyoruz. Bu değişiklik hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor elbette. Ve değişime karşı durmak, direnmek neredeyse imkansız hale geliyor.

Bu değişimler önce kendimizden başlıyor ve sonra kendimizdeki değişimler çevremize de yansıyor sanırım. Fikirlerimiz değişiyor, tercihlerimiz, alışkanlıklarımız, kültürümüz, hayatı değerlendirme biçimlerimizden tutun yaşamın tüm birimlerinde değişime maruz kalıyoruz.

Acaba diyorum, bunca değişimi yaşarken ve değişimin içinden istekli ya da isteksiz geçerken, değişmeyeceğim demek, gelecek hayali kurmak ne derece mümkündü?
Sanki sonsuz bir döngü içerisinde bir yerlere tutunmuşuz, benliğimiz dairesinde var olmaya çalışıyoruz ve var oluşumuz dahilinde de gelişerek farklılaşıyor değişiyoruz. Hadi biz şahsi hayatımızda bazı değişikliklere adım atıyoruz ya da çevre baskısı değiştirmeye zorluyor da… Bizim dışımızda değişen dönüşen olaylar, durumlar karşısında ne yapacağız? Nedir bu acizlik ki ‘değişmem’ diyemiyoruz.

Mesela, bugün aldığınız bir ürünün fiyatı yarın başka bir etiketle raflarda yerini alıyor ve biz bir şey yapamıyoruz. O gıda alınacak ve hayata devam edilecek ama ben onu alırken fiyatına karar veremiyorum.

Çocuğumuz büyüyor, geleceğine doğru ilerliyor. Meslek seçimi ve hayatını yönlendirecek kararlar aşamasına geldiğinde de neler değişmiyor ki! Sınav değişiyor, iş/meslek şartları değişiyor. Bir plan yapacak olsa en fazla kısa vadede planlama yapılabiliyor artık. Çünkü öngöremiyoruz. Bu değişim psikolojisi beraberinde belirsizlik psikolojisini de yaşatıyor. Ne olacağını bilmeden bir yere ilerlemek ve değişmek garip değil mi?

Ekonomi değişiyor, siyasetler değişiyor, dünya, çevre en önemlisi de insan değişiyor. Görünürde belli olmayan ya da hissedilmeyen ancak şiddetli bir rüzgar gibi her yere de nüfuz edebilecek bir değişim dalgasının içinde yüzüyoruz sanki. Belki de bu halde oluşumuz, kısa vadeden gayrı plan yapamayışımız, kültür ve değer değişimi ile dünyanın düzenini düşünce yapısının değişimi, sistem değişimi birlikte ilişkilendirildiğinde mevcut halimizin meali gibiymiş gibi de anlaşılıyor.

İşin özü bu değişmeler devam ettikçe yorulmak yanımıza kar kalıyor. Dirensek de ya da itiraz da etsek bu böyle olmasın diye, bu değişim dalgasına karşı yüzmeyi başaramıyoruz. Değişimlerle geldiğimiz noktada sağlıklı kalmayı dilerim.
 

Yorumlar 1

Yazarın Diğer Yazıları