Ülkemiz ne zaman milletimizin lehine bir iş yapmaya kalkışsa o zaman dost düşman ortaya dökülüyor. Terörle ilgili başarı sağladığımızda terör destekçileri sırayla bağırmaya başlıyorlar. Bundan önce Elbab harekatında Almanya hareketlenmişti şimdi Afrin harekatında Hollanda kaşınıyor. Teröre her türlü desteği veren batılılar olur olmaz yalanlarla ülkemizi zora sokmaya çalışıyorlar. Mehmetçik Afrin’de başarılı olamaya ve terörist kayıpları artmaya başlayınca patronları telaşlandı. Hollanda; 1915 olaylarını soykırım olarak tanıma amaçlı bir tasarı gündeme getirdi. Bu olayı, sık sık pişirip dünya kamu oyunu etkilemeye çalışıyorlar. Türkiye’nin dikkatini dağıtmak ve askerimizi yavaşlatmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu arada, Yunanistan’a da bir görev verildi, Kardak krizi çıkarması emredildi.
Bu soykırım meselesinin tarihi bir yalan olduğunu tüm tarihçiler biliyor. Ancak her fırsatta ülkemize saldırmak isteyen batılı siyasiler bu yalanın arkasına sığınıyorlar. Tarihi bir konunun siyasetlerine alet ediyorlar. Oysa ülkemiz defalarca bir tarih komisyonu kuralım, Osmanlı ve batı arşivlerinde olayı inceleyelim aslının olmadığını, yalan olduğunu tarihçiler görsün teklifinde bulunmuştur. Bu yalanın sırf ülkemiz hakkında siyasi, sosyolojik, psikolojik ve jeopolitik algı yanılması yapmak için kullanıldığını bütün dünya bilmektedir. Daha önce bir çok batı ülkesi başta Almanya ve Fransa olmak üzere ABD, İsrail, Rusya ve diğer AB ülkeleri gündeme getirmişler, meclislerinden karar aldırmışlardır. Şimdi Hollanda meclisine sosyal demokratlar bir tasarıyla aynı konuyu gündeme çıkarmışlardır. Bu arada bizim sosyal demokrat geçinenlere de duyurulur. İstanbul kadar nüfusu, Konya’dan daha küçük toprağı olan Hollanda bundan ne kazanacak. En iyi savunma saldırıdır sözünü haklı çıkarma çabalarından biridir. Son yıllarda ülkemizin hızla büyümesi batılı ülkeleri korkutmuş, telaşlandırmıştır. En basit örnek 3. Havaalanı Almanya ve Hollanda’yı çok etkileyecek. Yalnız, işin esasına bakarsanız, asıl soykırımcıların batılıların ta kendilerinin olduğu tarihe kazınmıştır. Daha yüzyıl öncesinde sömürü topraklarındaki insanları köleleştirmişler, sistemli bir soykırıma tabi tutmuşlardır. Batının kendi tarihine bakması yeterlidir. Bugün batının refahının altında sömürdükleri ve soylarını kırdıkları mazlum milletlerin kanı yatmaktadır. Hangi birini ele alalım ki, ciltler dolusu kitaplar yazmak lazım. Ama yine de bellekleri tazelemek için kısa bilgiler verilebilir. ABD’nin, yerli kızıl derililerin bir çok kabilesinin tarihten silinmesini sağladıkları bilinmektedir. Eğer soykırım yapmasalardı bugün dünya üzerinde 300 milyon kızıl derili olacaktı. Avrupa ülkelerinin soykırım yaptığı mazlum milletlere gelince anlatılamayacak kadar vahşetle doludur. Sömürge düzeni kurmak için işgal ettikleri Afrika ve Asya’da uzak doğuda milyonlarca insana soykırım uygulamışlardır. İngiltere’den başlarsak Amerika kıtasında, Hindistan da, Avustralya’da ve Afrika’nın güneyinde, Ortadoğu’da milyonlarca insanın katili ve soykırımcısıdır. İtalyanların K. Afrika’da, Libya’da yaptığı katliam ve soykırımın izleri hala sıcaktır. Belçika’nın,1890-1905 yılları arasında, Kongo ve Ruanda da, 10 milyon insanı öldürdüğünü bütün dünya bilmektedir. İtalya, Cezayir’de ve Etiyopya’da,1887-1941 yılları arasında, 1 milyon. 780 bin masum insanı soykırıma uğrattığı, binlerce kadına tecavüz edildiği ayna gibi ortadadır. Fransa, Cezayir’de, 1954-1962 yılları arasında,1.5 milyon insana soykırım uygulamıştır. Ayrıca, dünyanın bir çok yerinde sömürge kurmuş, buralarda soykırım yapmıştır. Soykırım dosyası en kabarık ülke Almanya’dır. En önemlisi; 1933-1945 yılları arasında, 21 milyon insanı öldürmüş, sebep oldukları 2. Dünya savaşıyla, 45 milyon insanın ölümüne sebep olmuşlardır. Danimarka ve Hollanda’nın da aynı şekilde dosyaları çok kabarıktır. Danimarka’nın mülteci soykırımı, Hollanda’nın daha dün Sırplarla beraber Bosna’da yaptığı soykırım unutulmayacaktır. İspanyol ve Portekizlilerin Güney Amerika ve uzak doğu ülkelerinde yaptıkları soykırımlar tarih kitaplarında yerini almıştır. Bu ülkelerin uzak doğudaki soykırım yaptığı mazlumların Osmanlı’dan yardım istedikleri ve yardım edildiği tarihçilerin malumudur.
Şimdi gelelim bizim ecdadımıza ve milletimize. Tarihimizde ve Dünya tarihinde; kayıtlı, bilinen, belgelenmiş zerre kadar soykırım veya zulüm anlamında bir uygulama görülmemiştir. Milletimiz sahip olduğu kültürle gittiği yerleri ihya etmiş, batı pislik için yüzerken, çağ kapatıp çağ açmıştır. Böylelikle batıya medeniyet ve ilim öğretilmiştir. Yeterli kauçuk toplamadı diye kolları kesilen Kongolulara reva görüleni, Belçikalıların yaptığı zulümleri bizim tarihimizde göremezsiniz. Tam tersine fethedilen topraklarda ki İnsanlara, hayvanlara, bitki örtüsüne, inanç ve kültüre dokunulmamış aksine korunmuştur. Her yere su, yol, köprü, hamam, kervansaray, hastane, ibadethane, ticarethane, imarethane, ilim merkezleri vb. kurulmuştur. Batılıların yaptığı çamur at izi kalsından başka bir şey değildir. Batı demek, soykırım demektir. Tarih kaydetmiştir. Tarih yalan söylemez. Afrin’de terörle mücadele eden askerlerimize muzafferiyetler diliyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun. Mevla, milletimizi ve devletimiz korusun. Amin. Vesselam.
SON
DAKİKA
