Ali MADEN

Koramaz ve Zamantı yöresinde düğün gelenekleri-6

Ali MADEN

Düzen Düzülüyor

Güzün (sonbahar) tohumlar ekilip tüm işler bittikten- sonra, kar yağıp yollar kapanmadan kızın ve oğlanın anaları, babaları gelinkızla birlikte “düzen düzmeye şehre giderler. Damat genellikle (gurbette kâr da olduğundan) düzende bulunmaz. Nişan yapılırken, düzende neler alınacağına karar verilmişse, onlar alınır. Gelinkıza üç dört çeşit düzen entarisi için kumaş alınarak bayan terziye diktirilir çünkü o zamanlar hazır elbiseler yoktur. Elbiselerin gelin kızın üzerine uyup uymaması, tek ölçüde dikiş yapan terzinin maharetine bağlıdır. Gelinkız şehirde en fazla iki gün kalacağı için elbiseler iki ölçme ve denemede çıkmak zorundadır. Daha önce köyden birilerinin de elbisesini dikmiş, köylü tarafından bilinen, bir bayan terzi bulunur. Bu terziler daha çok şehirde oturan, elin den iş gelir, maharetli, köylünün ya da kumaşı satan esnafın tanıdığı ev kadınlarıdır. İlk gün hemen kumaşlar alınır ve terziye teslim edilir. Ölçü alınır, o gün ilk deneme, ertesi gün bir deneme daha, gerisi tamamen terzi hanımın maharetine kalmıştır. Modelini, üzgüsünü, büzgüsünü tamamen kendisi belirler. Gelin kızın hayalleri ve istekleri pek işe yaramaz. Terzi hanım hangi mo¬delde tecrübeli ise o şekilde diker. Çok daha eski zamanlarda gelinin elbiseleri tamamen yöresel kıyafetlerden oluştuğu için, köyden veya yakın köylerden maharetli kadınlardan birine diktirilirmiş.

Düzende oğlan tarafı, gelinkızın, babasına havlu iç çamaşırı, annesine entarilik pazen veya basma pırtı; erkek kardeşlerinden birine takım elbise; kız kardeşlerine entarilik kumaş; diğerlerine iç çamaşırları gibi eşyalar alır; bunlara yolluk denir (bunun diğer adı kalın).  Gelin için ayna ve çeyiz sandığı mutlaka alınır, ayrıca düğünde gerekli olan akide şekeri, (sonraları sigarada ikram edilmeye başlandığı için) sigara, şerbet için kırmızı gıda boyası, cam bardak, hatim yemeği yedirilecek ise ağaç kaşık, leblebi, kuru üzüm, akide şekeri karışımı çerez gibi ihtiyaçlarını oğlan tarafı alır. Kız tarafı ise kıza vereceği eşyalardan şehirden alınacakları alır. Bunlar; tencere, sahan, tas, sini, ibrik, güğüm, abdest “ilânçe’ si” (leğeni) gibi eşyalardır. Damadın damatlık elbisesini kız tarafı alır. Ayrıca kaynataya, kaynanaya, kayına, görümceye, damadın amcasına, dayısına iç çamaşırı, havlu gibi hediyeler alınır; bunlara da dürü denir.

Düzende mutlaka lokantaya götürerek yemek yedirilir. Sinemalar yaygınlaştıktan sonra sinemaya da götürmek adetten olmuştur.

Düzen alış verişi pek muhabbetli geçmez. Kız tarafı daha çok eşya ister, ya da pahalı şeyler ister, oğlan tarafı fazla para gerektiği için almak istemez. Özellikle gelin kıza takılacak beşibirliklerin sayısında kız tarafı “zotlama” çıkarabilir. Genellikle damadın ve kızın aileleri arasında ilk çatışma düzende yaşanır.
İki tarafta aldığı giysileri ve eşyaları kendi evlerine götürürler. Her şey gibi bu adetlerde zamana uyarak değişmiştir. Savaş olduğu yıllarda, fakirliğin, açlığın, sefaletin gölgesinde yaşarken iki tarafın istekleri de daha mütevazı olmuştur. O yıllarda nişanlar düğünler formalite den ibarettir çünkü köyde hiçbir ev yoktur ki bir evladını vatan için şehit vermemiş olsun.

Düğünler özel bir durum yoksa herkesin boş olduğu kış aylarında yapılır. Kız babası ile oğlan babası bir araya gelerek düğün gününü belirlerler, buna göre iki aile düğün hazırlıklarına başlarlar.
 

Günümüzde ise malum, tüketim malları ve israf çoğaldı. Artık her evlilik bir ev demektir. Düzende imkânlar el verdiğince yeni ailenin tüm ihtiyaçları kız ve oğlan aileleri tarafından karşılanmaktadır.
                      Devam edecek

Yazarın Diğer Yazıları