Milletvekili Bakır'dan Önemli Açıklamalar
AK Parti Milletvekili Pelin Gündeş Bakır, 'Tutuklu kişiler hiçbir suretle gazetecilik aktivitelerinden veya politik görüşlerini açıkladıkları için yatmıyorlar. Polise ateş eden adamı basın kartı aldı diye hapse atmayacak mıyız?' ifadelerini kullandı.
AK Parti Kayseri İl Teşkilatı'nın düzenlediği nöbetçi vekillik uygulamasına katılan AK Parti Milletvekili Pelin Gündeş Bakır, uluslararası gündemi değerlendirdiği konuşmasında, 'Bildiğiniz gibi Mali'de birtakım gelişmeler oldu ve Fransa Mali'ye müdahale etti. Fakat uluslararası basında sürekli, 'İslami terörizm', 'İslamcılara Fransa müdahale etti' gibi ibareler yer alıyor. Bu jargon kullanılıyor. Tabii biz dünya Müslümanları olarak bu jargondan son derece rahatsız oluyoruz. Çünkü orada kafa kesen, kol kesen, kadınlara cinsel şiddet uygulayan, tecavüz eden insanları biz Müslüman olarak kabul etmiyoruz. Dolayısıyla bizim dinimizin bu tip olaylarla bağdaştırılmasını kabul etmiyoruz. Kaldı ki Suriye'de 70 bin kişi hayatını kaybetmişken ve dünya Suriye'ye sessiz kalırken Mali'ye böyle bir müdahalenin hızlı bir biçimde yapılması bizlerde büyük soru işareti uyandırıyor' diye konuştu.
Fransa'nın Mali'ye müdahalesinin sorgulanması gerektiğini belirten Bakır, 'Neden Fransa Mali'ye bu kadar hızlı müdahale ediyor? Niçin yanımızdaki Suriye'de 70 bin kişi ölürken uluslararası toplum hiçbir şey yapmadı. Bunu bütün dünyanın sorgulaması lazım. Aslında bunun sebebini hepimiz biliyoruz çünkü Mali'de altın var. Mali'nin güneyinde nükleer araştırmalarda kullanılan malzemeler var. Yine Mali'nin kuzeyinde petrol ve doğalgaz var. Dolayısıyla oraya müdahale için maddi ve ekonomik sebepler var ama Suriye'de doğalgaz, uranyum, altın olmadığı için uluslararası toplum hiçbir şey yapmıyor. Bu durumu şiddetle kınıyoruz' dedi.
Katıldığı Avrupa Konseyi'nde Türkiye'deki tutuklu gazetecilerin çokluğundan bahsedildiğini kaydeden Bakır, 'Medyanın özgürlüğü raporunda şöyle bir madde vardı. Bunu bir raportör milletvekili hazırlamış. Maalesef çok yanlış bilgilendirilmiş. 'Politik görüşlerini açıkladıkları ve canlı bir demokraside canlı olan politik tartışmalara katkıda bulundukları için Türkiye'de çok sayıda gazetecinin hapse atılması, tutuklanması ve yargılanmasından şoke olmuştur. Aşırı yüksek dava sayısı Türkiye'nin medya ortamı ve gazeteciler üzerinde felç edici bir etkiye sahiptir' diyor. Arkadaşlar sizleri neden hapse atmıyorlar çünkü siz namusunuzla işinizi yapıyorsunuz ama maalesef sarı basın kartı alıp çok farklı şeyler yapanlar var. Zaten Adalet Bakanlığımızdan bu listeyi istedik. Tutuklu kişiler hiçbir suretle gazetecilik aktivitelerinden veya hiçbir suretle politik görüşlerini açıkladıkları için yatmıyor. Ben sayıyorum; adam öldürme, polise silah sıkma, PKK terör örgütü ile bağlantılar... Adam, 'PKK terör örgütünün gazetecisiyim' diyor basın kartı alıyor. Polise ateş eden adamı basın kartı aldı diye hapse atmayacak mıyız? Arkadaşlar, sizler namusunuzla gazetecilik yapıyorsunuz değil mi? Maaşınızla ailenize bakıyorsunuz değil mi? O da böyle yapsın ama yapmıyor. Resmi evrakta sahtecilik, terörizm, askeri darbe girişimi, açık alana bomba yerleştirme... Biz bu adamı tutuklamayacak mıyız? Bu gibi suçlarla ilişkileri yüzünden tutuklandılar. Avrupa da bu durumu tamamen kullanıyor' şeklinde konuştu.
Fransa'nın Mali'ye müdahalesinin sorgulanması gerektiğini belirten Bakır, 'Neden Fransa Mali'ye bu kadar hızlı müdahale ediyor? Niçin yanımızdaki Suriye'de 70 bin kişi ölürken uluslararası toplum hiçbir şey yapmadı. Bunu bütün dünyanın sorgulaması lazım. Aslında bunun sebebini hepimiz biliyoruz çünkü Mali'de altın var. Mali'nin güneyinde nükleer araştırmalarda kullanılan malzemeler var. Yine Mali'nin kuzeyinde petrol ve doğalgaz var. Dolayısıyla oraya müdahale için maddi ve ekonomik sebepler var ama Suriye'de doğalgaz, uranyum, altın olmadığı için uluslararası toplum hiçbir şey yapmıyor. Bu durumu şiddetle kınıyoruz' dedi.
Katıldığı Avrupa Konseyi'nde Türkiye'deki tutuklu gazetecilerin çokluğundan bahsedildiğini kaydeden Bakır, 'Medyanın özgürlüğü raporunda şöyle bir madde vardı. Bunu bir raportör milletvekili hazırlamış. Maalesef çok yanlış bilgilendirilmiş. 'Politik görüşlerini açıkladıkları ve canlı bir demokraside canlı olan politik tartışmalara katkıda bulundukları için Türkiye'de çok sayıda gazetecinin hapse atılması, tutuklanması ve yargılanmasından şoke olmuştur. Aşırı yüksek dava sayısı Türkiye'nin medya ortamı ve gazeteciler üzerinde felç edici bir etkiye sahiptir' diyor. Arkadaşlar sizleri neden hapse atmıyorlar çünkü siz namusunuzla işinizi yapıyorsunuz ama maalesef sarı basın kartı alıp çok farklı şeyler yapanlar var. Zaten Adalet Bakanlığımızdan bu listeyi istedik. Tutuklu kişiler hiçbir suretle gazetecilik aktivitelerinden veya hiçbir suretle politik görüşlerini açıkladıkları için yatmıyor. Ben sayıyorum; adam öldürme, polise silah sıkma, PKK terör örgütü ile bağlantılar... Adam, 'PKK terör örgütünün gazetecisiyim' diyor basın kartı alıyor. Polise ateş eden adamı basın kartı aldı diye hapse atmayacak mıyız? Arkadaşlar, sizler namusunuzla gazetecilik yapıyorsunuz değil mi? Maaşınızla ailenize bakıyorsunuz değil mi? O da böyle yapsın ama yapmıyor. Resmi evrakta sahtecilik, terörizm, askeri darbe girişimi, açık alana bomba yerleştirme... Biz bu adamı tutuklamayacak mıyız? Bu gibi suçlarla ilişkileri yüzünden tutuklandılar. Avrupa da bu durumu tamamen kullanıyor' şeklinde konuştu.