KAYSERİ DEMEK TÜRKİYE DEMEKTİR

Pazar günü Türkiye'den tüm dünyaya çok önemli mesaj gitti. Kayseri demek Türkiye demektir. Kayseri buysa Türkiye'de bilin ki aynısıdır.

Yapılanların direk hedefinin Başbakan Erdoğan olduğu apaçık ortadayken kimse yolsuzluk hikayesiyle bu milleti uyutamaz.

Kardeşlik ve İyilik Platformu çok güzel bir oluşum. Kendilerini kutluyorum. Bu birlikteliklerin Müslümanlar arasında artması gerekiyor. Artık Türkiye'de benim cemaatim senin cemaatin döneminin bitmesi gerekiyor.

Maalesef bugüne kadar bu ayrımcılıktan çok çektik. Bir Yahudi zihniyeti olan 'İhtilafta rahmet vardır' gibi saçma sapan bir söylemi Müslümanlara yutturdular. Çok pişman olmamız gerekir ki bu zokayı maalesef bugüne kadar yuttuk.

Bazı hocalarımız anlatırlar, özellikle yurt dışında bulunan Müslümanların camileri vardır. Ve bu camilerde bir cemaat başka bir cemaatin camisine namaz kılmaya gitmez. Gitse bile içeri alınmaz. Birbirlerine böyle bir yasak vardır. Bu ne demektir. Bu nasıl bir İslam anlayışıdır anlamak mümkün değil.

Bugünden itibaren Kayseri bu ayrımcılık anlayışını kırdı Allah'ın izniyle. Bakın bu platformun çatısı altında hemen hemen Kayseri'de faal ve aktif bütün vakıf ve dernekler bulunuyor. Bundan sonra faaliyetleri daha da artacak. Ama birlikte ve beraber artacak.

İnsanların birbirinden adam kaçırmaya çalıştığı anlayışlar artık terk edilmeli. Bu ilkel ve yabani bir anlayıştır.

Bir geçmişi düşünelim. Malum cemaatin ortaklaşa yapılan bir tek faaliyette boş gösterdiğini görebilir misiniz. Bu ayrımcılığı sürekli yaptılar. Sürekli kendi cemaatlerinin ön planda olmasını, herkesin kendi cemaatlerinden söz etmesini, sürekli onların gündemde olduğu bir yapının olmasını istediler.

Ayrıca şu çok açık ve net ki, ciddi olarak bugün bazı kurumların kendilerine rakip olarak çıkmalarından dolayı rahatsız da oldular. Bunun en önemli örneği, İmam Hatip Liseleridir. İmam Hatip Liseleri her şeye rağmen, bu ülkede hurafelere dayanan bir din algısının önündeki en önemli engellerden birisidir.

İmam Hatip Liseleri'nin çok şeyi tartışılabilir. Fakat imam hatiplerden yetişen nesiller daima bu ülkeye faydalı olmuş nesiller olmuştur. Onca mağduriyetlerine rağmen sokağa çıkıp devlet malına zarar verdiklerini asla görmediniz. Yolsuzluk, haksızlık, adaletsizlik ve usulsüzlük konusunda çok hassas olduklarını herkes bilir. İşte son günlerdeki operasyonlar biraz da imam hatiplerin toplumdaki bu algılarını ortadan kaldırmaya yönelik çabalardır.

Hayrettin Karaman hocanın dediği gibi, Müslümanlar için bundan sonra bir gerçek var. O da en zeki çocuklarını İmam Hatiplere ve İlahiyatlara göndermeliler. Bu onlar için çocuklarının bir zekatı gibi görülmelidir. Artık zeki ve çalışkan din adamlarına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Hurafelerle dolu bir din algısını ortadan kaldırmak, insanların beyinlerinin uyuşturulmasını engellemek için gerçekten iyi yetişmiş alimlere ihtiyaç var.

Kayseri her zaman Başbakanın yanında durdu. Bakın Gezi olayları sonrası ilk mitingini gelip Kayseri'de yaptı. En güvendiği şehirlerin başında geliyor Kayseri. Böylesine bir organizasyona ev sahipliği yapmak da Kayseri'ye yakıştı doğrusu.

Çoluğuyla çocuğuyla, kadınıyla erkeğiyle tüm Kayseri el ele verdi. Belki bir o kadar da gelemeyen vatandaşlarımız vardı elbette. Soğuk havaya rağmen gerçi bu ayda böyle güneşli bir günü bulmak zordu ama yine de kış mevsimini unutmamak gerekiyor. Bu olumsuz şartlara rağmen Başbakanını yalnız bırakmayacağını bir kez daha gösterdi Kayseri.

Ayrıca il başkanıyla, milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla birlikte vatandaşın içinde bir görüntü ortaya çıkması da Kayseri açısından bir başka sevindirici gelişmeydi. Tüm dedikodu ve olumsuz söylentilere rağmen Kayseri teşkilatının böyle bir organizasyonda boy göstermesi Kayseri'deki birlik ve beraberliği de gösterdi.

Bundan sonra farklı alanlarda bu güzel dayanışma örneklerini görmek istiyoruz. Kardeşlik ve İyilik Platformu umuyorum tüm şehirlere örnek olacak ve buna benzer organizasyonlar artarak devam edecektir.

Bir zamanlar başörtüsü eylemlerinde başı çeken Kayseri'yi hatırlayalım. Sabah namazlarındaki Hunat buluşmalarını orada yapılan duaları. Bu dualar o gün için bazıları tarafından karşılıksız olarak algılandı. Ama bugün geldiğimiz noktada Allahu Teala'nın samimi, içten ve ihlasla yapılan duaları asla karşılıksız bırakmadığını hep birlikte gördük ve yaşadık. Allah'ın izniyle bugün yapılan samimi dualar ve yakarışlar Hak katında yerine ulaşacaktır. Müslümanlar için önemli olan duanın gücüne inanmaktır. Dua rahmettir, dua merhamettir. Dua karşımızdaki zalimlere karşı en büyük silahımızdır. Duaya gücüne inanmayan bedduaya sarılır. Beddua kolaycılıktır. Beddua olumlu düşünemeyenlerin ellerindeki sahte silahlardır. Müminin silahı duadır. İslam tarihi duanın gücüne inanan müminlerin zaferleriyle doludur. Sadece inanmak ve dosdoğru olmak her şey için yeterlidir. Vesselam….

 
Vedat Önal'ın yazısı

v_onal3800@hotmail.com

Yorumlar 1
Güler 09 Ocak 2014 14:50

boş masallarla insanı uyutmaya çalışan gerizekalıların toplandığı,güya gazetecilik yaptıklarını sandığı akp il başkanlığında basılan dandik,paçavradan ancak böyle kendilerini kandıran bir yazı çıkar.kayseri demek salakların değil uyanıkların şehri demek.biz uyandık ve siz bizi hala uyuyor sanıyorsunuz.

Bakmadan Geçme