'Erişkinlerin yüzde 15'i diyabetli ve yüzde 30'u obez"
Genel Cerrahi Uzmanı Öğretim Görevlisi Dr. Fatih Can Karaca, Türkiye'deki erişkinlerin yaklaşık yüzde 15'inin diyabetli ve yüzde 30'unun obez olduğunun bilindiğini kaydederek, "Obezite ve diyabet, kalp damar hastalıkları ve inme riskini ciddi oranda artırmaktadır. 2015 yılında her 6 saniyede bir erişkin hasta diyabet ve neden olduğu komplikasyonlar nedeni ile hayatını kaybetti" dedi.
Genel Cerrahi Uzmanı Öğretim Görevlisi Dr. Fatih Can Karaca, şeker hastalığı ve ameliyatla tedavisi konusunda bilgilendirme yaptı. Çağın en önemli sağlık sorunlarının başında obezite ve diyabet (şeker) hastalığı geldiğini belirten Dr. Karaca, 'Her geçen gün ülkemizde ve dünyada obezite ve diyabetli hasta sayısı artmaktadır. Ülkemizdeki erişkinlerin yaklaşık yüzde 15'inin diyabetli ve yüzde 30'unun obez olduğu biliniyor' dedi.
'Obezite ve diyabet, kalp damar hastalıkları ve inme riskini ciddi oranda artırmaktadır'
Obezite ve özellikle kontrolsüz şeker yüksekliği; başta kalp damar hastalıkları olmak üzere, görme kaybı, böbrek yetmezliği, nöropati denilen sinir hasarına bağlı ellerde ayaklarda yanma uyuşma gibi birçok belirti ve hastalığa neden olduğunu söyleyen Dr. Can Karaca, 'Obezite ve diyabet, kalp damar hastalıkları ve inme riskini ciddi oranda artırmaktadır. 2015 yılında her 6 saniyede bir erişkin hasta diyabet ve neden olduğu komplikasyonlar nedeni ile hayatını kaybetti. Dünyada bir yılda diyabet nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı HIV, tüberküloz gibi enfeksiyon hastalıkları nedeniyle hayatını kaybeden kişilerden yaklaşık 3 kat daha fazladır. Metabolik cerrahi dediğimiz ameliyatlar pratik anlamda tip 2 şeker hastalığının ameliyatla tedavi edilmesini içerir. Ülkemizde yaklaşık 10 yıldır bu ameliyatlar yapılmakta olup, yapıldığı ilk günden beri bu çalışmaların içerisinde bizzat görev alarak metabolik cerrahi yöntemi ile şeker hastalarının yaşadığı zor süreçlerin sona erdiğini gözlemledim. Yapmış olduğumuz metabolik cerrahi ameliyatı ile şeker hastalarını bu kronik ve zorlu hastalıktan ve bu hastalığa bağlı komplikasyonlardan kurtarmayı amaçlıyoruz' ifadelerini kullandı.
'Doğru hastayı seçtiğinizde yüzde 90 oranlarında başarı elde ediliyor'
Ameliyatla sadece şeker yüksekliğinden değil bunun yanında hipertansiyon, kilo fazlalığı (obezite), kolesterol yüksekliği, uyku apnesi ve nöropati gibi hastalıklardan da kurtulup böbrek hasarının da önlendiğinin altını çizen Dr. Can Karaca, 'Bu ameliyat ile doğru hastayı seçtiğinizde yüzde 90 oranlarında başarı elde ediliyor. Doğru hastadan kastımız, insülin deposunu tüketmemiş yeterli insülin deposu olan, ilaç ve insülin tedavisi ile şekerlerini istenen sağlıklı seviyeye geriletemeyen şeker hastalarıdır. Ameliyatı kapalı dediğimiz laparoskopik yöntemle ile yapıyoruz. Yaklaşık 2,5 saat süren ameliyatın ardından hastalar aynı gün kalkıp yürüyor ve su içiyorlar. Ortalama 5 gün kaldıktan sonra taburcu ediyoruz. Bir ay boyunca şeker seviyelerini kontrol ederken bir ayın sonunda şeker seviyelerini ölçmeyi de bırakıyorlar. Amacımız hastalarımızın şeker seviyelerini hiç ilaç kullanmadan normal seviyelerde tutmak' şeklinde sözlerini sonlandırdı.
'Obezite ve diyabet, kalp damar hastalıkları ve inme riskini ciddi oranda artırmaktadır'
Obezite ve özellikle kontrolsüz şeker yüksekliği; başta kalp damar hastalıkları olmak üzere, görme kaybı, böbrek yetmezliği, nöropati denilen sinir hasarına bağlı ellerde ayaklarda yanma uyuşma gibi birçok belirti ve hastalığa neden olduğunu söyleyen Dr. Can Karaca, 'Obezite ve diyabet, kalp damar hastalıkları ve inme riskini ciddi oranda artırmaktadır. 2015 yılında her 6 saniyede bir erişkin hasta diyabet ve neden olduğu komplikasyonlar nedeni ile hayatını kaybetti. Dünyada bir yılda diyabet nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı HIV, tüberküloz gibi enfeksiyon hastalıkları nedeniyle hayatını kaybeden kişilerden yaklaşık 3 kat daha fazladır. Metabolik cerrahi dediğimiz ameliyatlar pratik anlamda tip 2 şeker hastalığının ameliyatla tedavi edilmesini içerir. Ülkemizde yaklaşık 10 yıldır bu ameliyatlar yapılmakta olup, yapıldığı ilk günden beri bu çalışmaların içerisinde bizzat görev alarak metabolik cerrahi yöntemi ile şeker hastalarının yaşadığı zor süreçlerin sona erdiğini gözlemledim. Yapmış olduğumuz metabolik cerrahi ameliyatı ile şeker hastalarını bu kronik ve zorlu hastalıktan ve bu hastalığa bağlı komplikasyonlardan kurtarmayı amaçlıyoruz' ifadelerini kullandı.
'Doğru hastayı seçtiğinizde yüzde 90 oranlarında başarı elde ediliyor'
Ameliyatla sadece şeker yüksekliğinden değil bunun yanında hipertansiyon, kilo fazlalığı (obezite), kolesterol yüksekliği, uyku apnesi ve nöropati gibi hastalıklardan da kurtulup böbrek hasarının da önlendiğinin altını çizen Dr. Can Karaca, 'Bu ameliyat ile doğru hastayı seçtiğinizde yüzde 90 oranlarında başarı elde ediliyor. Doğru hastadan kastımız, insülin deposunu tüketmemiş yeterli insülin deposu olan, ilaç ve insülin tedavisi ile şekerlerini istenen sağlıklı seviyeye geriletemeyen şeker hastalarıdır. Ameliyatı kapalı dediğimiz laparoskopik yöntemle ile yapıyoruz. Yaklaşık 2,5 saat süren ameliyatın ardından hastalar aynı gün kalkıp yürüyor ve su içiyorlar. Ortalama 5 gün kaldıktan sonra taburcu ediyoruz. Bir ay boyunca şeker seviyelerini kontrol ederken bir ayın sonunda şeker seviyelerini ölçmeyi de bırakıyorlar. Amacımız hastalarımızın şeker seviyelerini hiç ilaç kullanmadan normal seviyelerde tutmak' şeklinde sözlerini sonlandırdı.