-50 Derece Donduruluyor
Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde kalplerinde ritim bozukluğu olan iki hasta, cryo ablasyon (soğutma yöntemi) ile kalpleri eksi 40-50 derecede dondurularak tedavi edildi.
Ameliyatı gerçekleştiren Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Namık Kemal Eryol, İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde uygulanan cryo ablasyon yönteminin bölgede ilk olarak Erciyes Üniversitesi Hastaneleri'nde uygulanmaya başlandığını kaydetti. Kalpteki ritim bozukluğunun ani bayılmalara varacak tehlikeleri olduğunun altını çizen Eryol, 'Normal bir kalp hızı dakikada 60-100'dür. Çarpıntısı olan hastalarda bu 130-190'a kadar çıkar. Çarpıntı ile ortaya çıkan ve halk arasında kalp ritim bozukluğu olarak bilinen atriyel fibrilasyon ile yapılan klinik uygulamada en sık görülen ve hastaneye yatış nedenleri arasında da en başta yer alan önemli bir hastalıktır. Kalbin üst bölümünden kaynaklanan ve erişkin her 100 kişiden 4'ünün hayatının bir bölümünde ortaya çıkan atriyel fibrilasyon şiddetli çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi ve nadiren bayılmaya neden olmaktadır. Kalbin dakikada 300, hatta bazen 600 vuruma çıkmasına neden olan atriyel fibrilasyon uzun dönemde uygun şekilde tedavi edilmezse kalpte büyümeye ve kalp yetersizliğine yol açabilir' diye konuştu.
Kalpteki ritim bozukluğunun en korkulan sonucunun beyne pıhtı akması, felç oluşma ve ölüm riski olduğunu ifade eden Eryol, 'Hem kısa hem de uzun vadede hastalar şikayetler nedeniyle hastaneye sık başvurmakta, bazen ritim bozukluğunun tedavisi için şok uygulaması gibi travmatik müdahalelere gerek duyulmaktadır. Kalp ritim bozukluğunun tedavisi ömür boyu ilaç kullanmak ise kolay değildir. Kalpteki ritim bozuklukları eski uygulamalarda radyo dalgalarıyla sorunlu bölge 65 dereceye kadar yakılarak düzeltiliyordu. Yeni bulunan cryo ablasyon adı verilen yöntemle kalpteki sorunlu bölge eksi 40-50 derece arasında dondurularak çarpıntı oluşumunu engelliyoruz. Dünyada yeni olan bu yöntemin eski yöntemlere göre komplikasyonu daha düşüktür' şeklinde konuştu.
Hastalardan Sermin Yükeri ise, 'Doktorlarıma çok teşekkür ediyorum. Çok rahatladım. Biraz daha ağrım var ama o da bugün yapılan işlemden dolayı kaynaklanıyor. Önceden çok zor durumdaydım. Geceleri halsiz kalıyordum. Artık hayatım yaşanmaz hale gelmişti. Zor durumda kalarak hocamın yanına geldim. Hocam da böyle bir işlem yapacağını söyledi. Bu işlemi de başarıyla gerçekleştirdi. Çok mutluyum' ifadelerini kullandı.
Sık sık acile giderek tedavi olduğunu söyleyen Yükeri, '1 ay içerisinde 3 defa acile gittim. Her gittiğimde acilin yaptığı sadece kalp grafiğimi çekmek ve oksijen vermek oluyordu. Onun dışında tedavi yapamıyorlardı. Beni kardiyoloji bölümüne gönderiyorlardı. Bende bu rahatsızlığı çok yaşadığım için bunun bana faydası çok olmuyordu. Tereddüt etmeden hocamın yanına geldim. Kendilerine çok teşekkür ediyorum' dedi.
Kalpteki ritim bozukluğunun en korkulan sonucunun beyne pıhtı akması, felç oluşma ve ölüm riski olduğunu ifade eden Eryol, 'Hem kısa hem de uzun vadede hastalar şikayetler nedeniyle hastaneye sık başvurmakta, bazen ritim bozukluğunun tedavisi için şok uygulaması gibi travmatik müdahalelere gerek duyulmaktadır. Kalp ritim bozukluğunun tedavisi ömür boyu ilaç kullanmak ise kolay değildir. Kalpteki ritim bozuklukları eski uygulamalarda radyo dalgalarıyla sorunlu bölge 65 dereceye kadar yakılarak düzeltiliyordu. Yeni bulunan cryo ablasyon adı verilen yöntemle kalpteki sorunlu bölge eksi 40-50 derece arasında dondurularak çarpıntı oluşumunu engelliyoruz. Dünyada yeni olan bu yöntemin eski yöntemlere göre komplikasyonu daha düşüktür' şeklinde konuştu.
Hastalardan Sermin Yükeri ise, 'Doktorlarıma çok teşekkür ediyorum. Çok rahatladım. Biraz daha ağrım var ama o da bugün yapılan işlemden dolayı kaynaklanıyor. Önceden çok zor durumdaydım. Geceleri halsiz kalıyordum. Artık hayatım yaşanmaz hale gelmişti. Zor durumda kalarak hocamın yanına geldim. Hocam da böyle bir işlem yapacağını söyledi. Bu işlemi de başarıyla gerçekleştirdi. Çok mutluyum' ifadelerini kullandı.
Sık sık acile giderek tedavi olduğunu söyleyen Yükeri, '1 ay içerisinde 3 defa acile gittim. Her gittiğimde acilin yaptığı sadece kalp grafiğimi çekmek ve oksijen vermek oluyordu. Onun dışında tedavi yapamıyorlardı. Beni kardiyoloji bölümüne gönderiyorlardı. Bende bu rahatsızlığı çok yaşadığım için bunun bana faydası çok olmuyordu. Tereddüt etmeden hocamın yanına geldim. Kendilerine çok teşekkür ediyorum' dedi.